İçimde köksüz bir sevinç. Belki de dipsiz bir boşluğu, derinlik sarhoşluğu zannetmek yanılgısı. Bir umut için bin yılgınlığa direnmek.
Hayatın içinde izler aramak; ümit etmek için sebeplerin peşine düşmek. Avuntuların gerçeküstülüğüyle yüzleştikçe, aldatmacaların dehlizinde kör adımlar atmak…
İnsan kendini ne zaman mutlu hisseder? İğde kokulu bir bahar esintisi nefesine dolduğu zaman mı ya da o mavi kelebek bir günlük ömründe, çizgilerle dolu avuçlarına konmayı seçtiğinde mi?
Ay tutulduğunda mı mutlu olur insan ya da dünya küre insanoğlunun ellerinde daha can vermedi diye mi…
Zihnin karanlık girdabı her teselliyi yutarken, neden mutlu hisseder insan? Şafak sökmese de yüzü güneşe değdiği için mi… İnancı çalanlara rağmen iyilik yine de var diye mi…