İlkşen Çetintaş, TED Ankara Koleji’nden mezuniyeti sonrasında lisans eğitimini ODTÜ İşletme Bölümü’nde tamamlamış, ardından profesyonel iş hayatına savunma sektöründe başlamıştır. İlk iş deneyiminden itibaren günümüze değin “çok uluslu” ve “ulusal” şirketlerde ve birbirinden farklı sektörlerde kesintisiz sorumluluklar üstlenen Çetintaş, ilk uzmanlık yılları sonrasında 20 yılı aşkın süredir üstlendiği orta ve üst kademe yöneticilik rolleri ile birçok ekip ve projenin liderliğini gerçekleştirmiştir.

İnsan Kaynakları kurumsal yönetim süreçlerinin içinde doğrudan yer alan Çetintaş, global ölçekte edindiği bilgi ve deneyimi ulusal şirketlere aktarma idealini koruyarak aralıklarla Türk sermayeli yapılara geçiş yapmış ve kurumsallaşma zorluğu yaşayan organizasyonlarda süreç ve sistemlerin tasarlanması ve hayata geçmesinde önder sorumluluk üstlenmiştir.

Kurumsallaşmasını tamamlamamış yapılarda çoğunlukla edindiği ortak deneyim, değerler bütününden oluşan sistem olgusunun egemen olmadığı iş zeminlerinde prensiplerin çöküşü ve böylelikle iş ahlakının hasar gördüğüdür. Çalışanların biat ve menfaat ilişkileri içine çekildiği ve bu güruhtan sorgulamayan, eleştirmeyen, teslimiyetçi, niteliksiz yığınlar oluşturulduğu, nitelikli olanların sıradanlaştırıldığı, potansiyeli fark yaratanların gözetilmediği ve bu sayede yetki ve yaptırım gücünü genişleten baskıcı karar vericilerin ve onlara hizmet edenlerin şirket iklimini yozlaştırdıkları gerçeği, sayısız defa karşısına çıkmıştır.

Bu zorlu çalışma ortamlarında, kurumsal sistemleri hayata geçirme ve organizasyon kültürünü çağın gerekleri ile uyumlandırma azim ve idealinden vazgeçmeyen Çetintaş, çalışma yılları boyunca birçok kurumsal uğraş ve mücadelenin içinde yer almış ve sayısız vak’aya tanıklık etmiştir.

Çocukluğundan beri gözlem ve duygularını kaleme dökmeyi sevmesi, kendisini yazarak ifade etmek de rahat ve olumlu hissetmesi ne var ki ilerleyen yıllarda yoğun iş hayatından dolayı yazarlık için bir alan yaratamaması, onu hayatla ilgili kimi deneyimlerini betimlemeye yöneltmiştir.

Sosyal medyada ve çeşitli iş portallarında yayınladığı yazılarını derlemesi için çevresinin desteğinden güç alan Çetintaş, tüm yazılarını bir arada tutmak, geçmiş için bir arşiv gelecek için ise aidiyet hissi duyacağı bir platform oluşturmak üzere, “Fikrimde Mor Salkımlar” adını verdiği kendi marka değerini yaratarak, web sitesini kurmuştur. Yazılarında profesyonel gözlemlerinin yansıması daha ağırlıklı olmakla birlikte, duygu ve ilişki sorgulamaları, duvar yazıları, şiir ve denemelere de yer verilmektedir. Kullandığı anlatım dili somut bir yer, mekan, tarih, kişi bilgisine dayandırılmadan, kendi lirik akışı içinde gerçeklik kazanmaktadır.

Üzerinde çalıştığı bir roman denemesi olan Çetintaş, kitabını halen tamamlayamamış olmasını bir bakıma bu biçimde nesnelleştirmektedir. Her güzel şey için bir doğru zaman mutlaka vardır ve varlıklarını anlamlandıranlar, kendine inanmaktan vazgeçmeyenlerdir…

Bu blogda yer alan her yazı, yazarın okuyucu ile birlikte çıktığı yolculuğun naif adımlarıdır. Bu yolculuk, iyi, güzel ve sevgiyi yücelten kalpleri birleştirsin. Özgür ruhlu, onurlu insanların ışığı, yolumuzu aydınlatsın…