Author: İlkşen (İlkşen Çetintaş)

Home / İlkşen
Aramızda
Yazı

Aramızda

Saklanma
Gizlice sevdiğini biliyorum
Tutma nefesini, duyuyorum
Aklındayım, baş ucundayım
Öylece asılı duruyorum
Uzansan da başka aşklara
Dokunamazsın anla
Ellerin üşüyor
Duyumsuyorum
Saklansan da benden öylece
Baktığın aynalardan yansıyorum
Yüzleş kendinle
Gözlerinde yerleşmiş yaşıyorum

AMAÇ
Yazı

AMAÇ

Hayatta asla tek bir amaca bağlanma. Hayatın kendisini amaç edindiğinde, yaşamak için benzersiz sebeplerin olur…

Sorgulama
Yazı

Sorgulama

Hayatım, zamanın akışından ibaret. Bir serzeniş değil sadece gerçekliği ile yüzleşme yalınlığı. Bugün, dünden farklı mı veya başka türlü mü olacak yarın? Kendi yansıması içinde tekrarlıyor zaman kendisini durmaksızın, yanıltarak farkındalığımızı. Peşi sıra gittiğimiz bütün o öncelikler, durumlar, sorunlar, çözümler, çözümsüzlükler, çıkışlar, çıkmazlar, sevmeler, gitmeler, vazgeçişler, öfkeler, sevinçler, bağlılıklar, kopuşlar; bir başkalık mı barındırıyor içinde? Barındırmıyor, zorlama… Sorular, yanıtlardan türüyor. Biri, bir diğerinin döngüsü. Zannımız, yalnızca bir yanılgı. Birbirinden farklı görünen her yeni durum aslında sadece tekrarı bir önceki anın; biçimini biz değiştiriyoruz istemsizce, hepsi bu. Zihnimiz bize oyun oynuyor. Oyun kurucusu sensin kendi dünyanın. Ve aslında bu sebeple sürprizsiz ve öngörülebilir yaşadıkların. Akışın içindeki duraklar, varışı belli yolun molaları. Her defasında başka bir yere ulaştığını düşündüren oysa rotasını kendinin çizdiği… Kendinle oynadığın bir oyun senin yaşamın. Yazık ki, bunu bilmiyorsun…

İnsan kendisi aynı kalırken nasıl farklılaşabilir ki yaşamı… Deneyimledikçe değiştiğini zannedersin, öğrendikçe geliştiğini, acı çektikçe başkalaştığını, affettikçe barışçıl biri olduğunu, mutlu oldukça bağlılığının arttığını, ayakta kalabildikçe güçlendiğini, yıkıldıkça yeniden doğabildiğini; dostların eşsiz biri olduğuna inandırır, hasımların dünyanın sensiz daha iyi bir yer olacağına…

Oysa sen, sensin. Bilmez misin… Değişirken kendin gibi değişiyorsun; severken de acı çekerken de kendin gibi. Başkalaşırken kendin gibi başkalaşıyorsun ve mücadele ederken kendin gibi. Giderken, giden sendin ve döndüğünde aynı sensin dönen. Sevmelerin aynı sevme, bitişlerin aynı öfke. Tamamen başkalaşabilmek gerek bambaşka olabilmesi için yaşamının. Ancak senin bu yolculukta görevin kendin kalmak; çünkü ancak bu şekilde mümkün olabilecek bir sonraki sefere evrimin… 

Denetko
Yazı

Denetko

Gölgesine varlıklarımızın
Işığı damladı Ay’ın
Vururken yakamozlar sahile
Dünya ucundaydı parmaklarımızın

Yanılsamaydı oysa geceler
Göz alan ışıklı
Yaslandık evrene
Bilemedik, aldandık
Kaybolduk kendi uzağımızda
Yalnızlığımıza sarıldık

Kıvam
Yazı

Kıvam

Belki de tam şimdi teslim olmalı
Bırakmalı Tanrı’nın avuçlarına çırpınan ruhumu
Ne memleket ne sevda meseleleri
Ne kavga ne hürriyet
Sadece ölümüm olsa sığındığım masumiyet

Uzandığım gökyüzü benim olsa
Öykündüğüm yıldızlarla taçlansam
Toprak üstümü örtmese
Yağmurlarla ıslanmasam
Yaksalar beni
Küllerim denize savrulsa
Kederlerim dağılsa bin bir zerreye
Kimse izlerini bulamasa

Öyle mutlu olsam ki
Sadece sevinçten ibaret olsam
Nefes alabilsem ama
Hüzünleri taşımasam
Ne kimsenin olsam böylece
Ne kuşandıkları ağıtları duysam

Bıraksalar beni gitsem
Hiç yaşamamışçasına hafif
Hiç sevmemişçesine özgür
Bir esintiye kapılsam
Leylaklar sarsa özümü
Ne yük ne elem
Ben sadece şiirlerde özlensem

Umut
Yazı

Umut

Bir tebessümün ardında saklıdır umut ve kalbimize tutunan inatçı masumiyet…