Bazen birileri seni kendi dünyalarının içine alır. Çoğu zaman başkalarına pek açık olmayan o mabedin kapılarını sana ardına kadar aralarlar. O dünyada başka bir tat vardır. Başka bir keyif. Senin alışkanlıklarına benzemeyen alışkanlıklar, başka hayaller, sevgini göstermenin başka içten biçimleri, mutlu olmanın bin bir yolundan, senin bilmediğin biri; daha genç bir şey vardır ya da belki de daha olgun bir şey. Daha sahicidir yaşanan. Sanki kendilerine ait başka bir anlaşma dili kullanırlar ve sen bu dili seversin; hissederek anlarsın ne dediklerini. Öyle bir girdap ki kendi rutinimiz, iyi gelir başka hayatlar, başka gidilmemiş evrenler, dillenmemiş özlemler. Öyle işte, iyi gelir söylenmemiş şarkılar, görülmemiş düşler…