İncirli Ev

İncirli Ev

Bu anın içinde kalsam sonsuz
İncir ağacının dalları salkım salkım yüzümde
Gölgesinde yatışıyor çalkanan ruhum
Hüznüm erişemeyeceğim yerde

Bu mutluluk bana ağır
Sahici değil ki, nasıl inanmalı
Bu kedi, uyurken şefkatiyle bahçenin
Bu paspas, allı güllü
Değmemiş ki üzerine çamurlu ayak izleri
Bu reçeller, hangi gidilmemiş cennetin meyveleri
Kaosun sürgün ettiği bu sükunet
Yaşadığım dünyadan değil ki

Sadece anda bir hayal bu
Ne gerçeklik
Ne de bildiğim yaşam böyle değil
Bu sonsuzluğu çağrıştıran his
Özün kavuştuğu bu sevinç
Kapılsam, edineceğim biliyorum
Alışmamalı bu hafifliğe
Bu neşe, tanıdığım keder değil…