Saklı Köprü

Saklı Köprü

Mor zamanlardan geçiyoruz sevgilim. Kısa öyküler gibi yaşadığımız anlar. Biri diğerine bağlanıyor. Dokunsana ellerime, geçmişin tazeliği, avuçlarımızda yaşlanıyor.

Hangi umut bizi taşıyan bugüne. Sevinçlerimize öykünen eskimiş hüzünler, gölgelerce peşimizde.

Yaşadıkça alışır mı olduk dersin hayata. Ne zamandır erken doğuyor, sabahsız günler. Biz sıkıca tutunuyoruz yine de… Bir çizgi de sen çek göz altlarıma bugün. Ne fark eder, daha gencim yarından.

Parlat gülüşlerini, severken kalbimi. Ben hep benim öyle değil mi…

Dün büründüm gecelere. Uyanışım yarından kalma cılız sevinçlere. Gövdesi bir çınar ömrün. Can suyu yeter mi kurumuş çentiklere.

Sakladıkça görünür oldu izleri içimde büyüyen filizlerin. Kıskanırlar gösterme köklerini.

Onlar budadıkça kıymet bilmezliklerini, sus söyleme ümidin tekrar tekrar yeşerdiğini.